28 Eylül 2013 Cumartesi

'Olağanüstü zamanlarda piyasanın patronu, piyasanın kendisidir'

Dolar, faiz, Merkez Bankası üçgeninde vatandaşın aklı karışırken uzmanlar, olağanüstü zamanlarda asıl patronun piyasanın kendisi olduğuna dikkat çekiyor. Para piyasalarındaki son gelişmeleri değerlendiren İzmir Ekonomi Üniversitesi İşletme Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Yetkiner, Merkez Bankası’nın beklentileri karşılaması gerektiğini belirterek, “Piyasadaki tüm rasyonel oyuncular, faiz artmadıkça Türkiye piyasalarından döviz çıkışı yaşanacağını ve döviz kurunun artacağını bilmektedir. Merkez Bankası'nın, artık akıntıya kürek çekmeyi bırakıp faizleri, ABD’ye paralel yukarı yönlü hareket ettirmesi gerekmektedir.” dedi.

Doların yıl sonunda 1,92 TL seviyesine inebileceğine yönelik Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın, “Yeniden sermaye akımı başlarsa dolar, önümüzde sene yeniden 1,80 TL’yi görebilir. Bu olmazsa orta noktalara gelir, o da 1,92 TL seviyesidir. Kurdaki değer kaybını normal karşılıyoruz ancak gelişmeler, özel sektörün tedirgin olmasını gerektirecek düzeyde değil. Piyasa şartları, bunu kendi içinde düzeltir.” yönündeki açıklamalarını da değerlendiren Prof. Dr. Yetkiner, olağanüstü zamanlarda piyasanın patronunun, piyasanın kendisi olduğunu söyledi. Bugünlerde bu durumun bir örneğinin yaşandığına işaret ederek, “Normal zamanlarda para ve finans piyasasının patronu Merkez Bankası’dır. Merkez, faizi ve döviz kurunu elindeki araçları kullanarak rahatlıkla belirleyebilir ancak olağanüstü zamanlarda piyasanın patronu piyasanın kendisidir ve Merkez Bankası, ne yaparsa yapsın piyasayla başedemez. Bugünlerde tam da bunun örneğini yaşıyoruz.” diye konuştu.

‘ABD’DE BOL LİKİTİDE GÜNLERİNİN SONUNA GELİNDİ’
ABD Merkez Bankası’nın, ülke ekonomisinin yaşadığı finans krizini aşmak için 2008 yılından bu yana ABD ve dünya piyasasını likiditeye boğduğunu dile getiren Prof. Dr. Yetkiner, uluslararası şirketlerin kasalarının dijital parayla dolduğunu vurguladı. Artan para arzının bir süre sonra enflasyona yol açtığını, ABD’de de bol likidite günlerinin sonuna gelindiğinin anlaşıldığını kaydeden Hakan Yetkiner, şu değerlendirmede bulundu: “Likidite azalması sonucu ABD’de faizler artacak, dolayısıyla dünyada dolaşan dolarların bir kısmı ABD’ye geri dönecektir. ABD Doları, başka ülkeleri terkedip kendi ülkesine dönerken diğer paralar karşısında değer kazanmaktadır. Yani bu kez 2008’den beri yaşanan durumun tam aksi yaşanmaktadır. Bu durumda diğer ülke Merkez bankalarının yapabileceği tek bir şey vardır. Yerel faizleri, yani paranın yerel ekonomideki fırsat maliyetini ABD’ye paralel olarak arttırmak. Bu yapılmadığı sürece bu ülkeler, ABD Doları çıkışı yaşamaya devam edecek ve paraları değer kaybedecektir.”

Alıntı:
http://www.zaman.com.tr/ekonomi_olaganustu-zamanlarda-piyasanin-patronu-piyasanin-kendisidir_2143655.html

27 Eylül 2013 Cuma

Kredi kartı'nın ilginç ve anlamlı tanımları

Kredi kartı: Sosyetik bakkal defteri
> İnternet bankacılığı ile kullanıldığında hayatı oldukça kolaylaştıran bankacılık ürünü. (darth raist)
> Bu beladan kurtulduğum gün kurban kesmeyi -nakit parayla- düşünüyorum. (arnold şıvayzeneger)
> Organize, teknolojik, modern tefeciliktir. (mra)
> Kayıt dışı ekonominin büyümesini engeller. (awitscaw)
> Kendine ait olmayan parayla mutluluk satın alma aparatı. (perliva)
> Sosyetik bakkal defteri. (aliefendi)
> Kapı açmakta da kullanılan karttır. “Paranın açamayacağı kapı yoktur.” ifadesinin kanıtıdır. (barışiron)
> İyi yanları olsa da, kim bulduysa, bulup buluşturamayanlara çok şey kaybettirdi. (zuzumut)
> Ünlü bir oyuncu olan Peter Ustinov’a, neden American Express Bankası’nın kredi kartı reklamında oynadığını sorarlar, Peter Ustinov cevap verir: “Biriken American Express borçlarımı ödeyebilmek için...” (kazimakos)
> O mu beni kullanıyor, ben mi onu kullanıyorum belli değil. (babil balığı)

Kaynak:
http://www.turkiyegazetesi.com.tr/kursunkalem-/524828.aspx