20 Nisan 2014 Pazar

İkinci El Araba Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler

İkinci el araba alırken bazı şeylere dikkat etmemizde fayda vardır. Zira piyasada bol miktarda “uyanık” bulunmaktadır.
  • Arabanın mutlaka sahibinden olmasına dikkat edilmeli
  • Aracın plakası veya şase nosundan 5664 e sms gönderek hasar kaydı öğrenilmeli
  • Mutlaka test merkezlerine baktırılmalı.Mümkünse sanayi ustalarına da gösterilmeli
  • ARACIN RUHSATINDA YER ALAN TESCİL KAYIT TARİHİ ÖĞRENİLMELİ.BÖYLECE ARACIN NE ZAMANDAN BERİ SAHİBİNDE OLDUGUNU ÖĞRENMİŞ OLURSUNUZ.
  • Tavan da boya veya değişim varsa kesinlikle o araçtan uzak durulmalı.Yada ölü fiyatına alıp öldü fiyatına satarsınız.
  • Kaput veya bagaj boyalı olmamasına dikkat edilmeli.
  • Değişen parçası bulunan araçtan uzak durulmalı.
  • KM kontrölü için 5664 e sms attığınızda aracın son muayene girişindeki KM bilgisi gelmektedir.Muayenenin 2 yılda bir yapıldığını düşünerekten aracın şuan ki KM si hakkında fikir edilebilir.
  • Vereceğiniz kaporaların miktarının az olmasına özen gösterin.


Plaka ile Ücretsiz Trafik Cezası Sorgulama


https://reservation.tuvturk.com.tr/web.ui/default.aspx adresine girin ve “BİLGİ VE RANDEVU ALMAK İSİYORUM” a tıklayın.Daha sonra Çıkan Sayfaya Plakanızı girin eğer plakaya ait ceza varsa gözükecektir.Yok ise şu mesajı alacaksınız ” Bugün itibariyle plakanıza ait vergi borcu, ödenmemiş trafik para cezası veya OGS kaçak geçiş cezası bulunmamaktadır. Lütfen muayeneye geldiğiniz günde borcunuzun olmadığına emin olunuz.”





Alıntı:

Ford Araçlarınızın Şase Numarasından Tüm özelliklerini Bulun







Eğer sizinde ford marka bir otomobiliniz varsa ford etis adlı siteden aracınızın şase numarasıyla aracınız hakkında birçok bilgiye erişebilirsiniz.







Siteye http://www.etis.ford.com/ dan girebilirsiniz.


Alıntı:

Size Ait Mobil Telefon Hatları

Sizden habersiz yada sizin bildiğiniz üzerinize ait açılmış telefon hatlarını aşağıdaki linkten sorgulayabilirsiniz.

https://hat-sorgulama.btk.gov.tr/


Unutulmuş Banka Hesaplarını Sorgulamak

Buradaki linkten zaman aşımına uğrayan banka hesaplarınızı sorgulayabilirsiniz.
Sadece soyadınızı yazarak tüm sülalenize ait hesapları kontrol edebilirsiniz.

http://zamanasimisorgu.tmsf.org.tr/


Bonus Özellikli Kartınızdaki Bonusları İnternet Üzerinden Ücretsiz Sorgulama

Bonus kredi kartınızda biriken bonuslarınızı internet üzerinden ve sadece kart numarası ile son kullanma tarihini girerek ücretsiz bir şekilde öğrenebiliyorsunuz.

Bunun için bu linke girin ve kart bilgilerinizi girip bonusunuzu öğrenin
https://www.bonubon.com/bonus



Tüm Bankaların Kredi Kartları ile Puan Kullanılan İnternet Siteleri

HSBC bank-ADVANTAGE card
TEKNOSA.COM

Bank Asya-ASYACARD
HEPSİBURADA.COM
HİZLİAL.COM
ANNEBEBEKMAGAZALARİ.COM
BİRDUNYA.COM
HİZLİSHOP.COM
E-BEBEK.COM.TR
KONYALİSAAT.COM.TR
KOZMETİKCİM.COM
NT.COM.TR
SAATVAKTİ.COM
VİBAOPTİK.COM
KOZMETİKCİM.COM

Garanti-Bonus Card(Bonus puan Sorgulama için)
NT.COM.TR
EJOYA.COM
KOZMETİKCİM.COM
E-BEBEK.COM.TR
HEPSİBURADA.COM
MORHİPO.COM
HİZLİAL.COM
KOCTAS.COM.TR
TEKNOSA.COM
BONUBON.COM
İDEFİX.COM

Akbank-AXESS
-Hiçbir internet alışverişinde Chip para kullanılamıyor.

Finansbank- CARDFİNANS
COLLEZİONE.COM

Yapı Kredi –WORLD CARD
724TİKLA.COM
BİLETX.COM
TEKNOSA.COM
KOCTAS.COM.TR
HEPSİBURADA.COM
HİZLİAL.COM
KANGURUM.COM.TR
EJOYA.COM
GALERİGOLD.COM
E-BEBEK.COM.TR
KOZMETİKCİM.COM.TR

İş bankası-MAXİMUM kart
HEPSİBURADA.COM
MAGZACİ.COM
KOCTAS.COM.TR
KANGURUM.COM.TR
TEKNOSA.COM
GALERİGOLD.COM

Alıntı:
http://koyuncum.com/tum-bankalarin-kredi-kartlari-ile-puan-kullanilan-intenet-siteleri.html


5 Nisan 2014 Cumartesi

Erdoğan'ın faizle 12 yıllık bitmeyen mücadelesi

2001 krizinin Türkiye ekonomisinde açtığı yaralar henüz tazeyken iktidarı devralan AKP ve lideri Recep Tayyip Erdoğan, daha hükümetteki ilk günlerinden itibaren faizlerin düşürülmesi yönünde politika benimsedi.

2001'de ekonomiden sorumlu bakan Kemal Derviş'in önderliğinde belirlenen ve Merkez Bankası'nın bağımsızlığını temel alan programa sadık kalan Erdoğan Hükümeti, bu sayede zaten düşüşe geçmiş enflasyonu daha aşağı seviyelere çekmeyi başardı. 2001'de yüzde 70'i aşan enflasyon üç yıl içerisinde tek haneye düşmüş, bu sayede faizler yüzde 60'lardan yüzde 20'li seviyelere inmişti. Ancak Erdoğan için faizlerdeki bu düşüş yeterli değildi. Çoğu yetkiliye göre Merkez Bankası'nın bağımsızlığını aşındırmak pahasına faizleri düşürmek için baskı yapmaya hazırdı.

İLK FAİZ KAVGASI

Başbakan Erdoğan'ın faizlerin düşmesi yönündeki baskın söylemi, iktidarının her yılında giderek arttı. Ekonomistler ve yetkililere göre bu tavrının arkasında iki neden olabilir: Düşük faiz sayesinde sağlanacak büyümenin oy getirdiğini bilen bir siyasinin popülist tutumu ve faizi yasaklayan dini inançları.

Erdoğan faiz nedeniyle ilk büyük kavgasını, 2003 yılında dönemin Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti ile yaptı. 2003 Mayıs ayında 450 milyon dolarlık döviz alım ihalesi yapan Merkez Bankası'na ateş püsküren Erdoğan, "Bu sanal bir müdahaledir. Faizler 3-5 puan aşağıya alınabilirse iyi olacaktır. İş dünyasının bu konudaki ıstırabını paylaşıyoruz" diye konuştu. Merkez Bankası'nın bağımsızlığına müdahale olarak algılanan bu demece Serdengeçti'nin cevabı gecikmedi: "Siyasi baskı ile faizler düşmez.".

Ancak Erdoğan da geri adım atmayarak, bu kez daha sert bir mesaj verdi: "Her kesimle konuşuyoruz. Biz haklıyız. Üzerine düşeni yap.".

Böylece Erdoğan ile Merkez Bankası yetkilileri arasında ilerleyen yıllarda da birçok kez tekrar edecek olan "faiz kavgası" başlamış oldu.

Yine de Başbakan Erdoğan'ın ekonomi konusundaki kararlarda, iktidarının ilk yıllarında sonraki yıllarının aksine ikna edilebildiği belirtiliyor. 2001-2006 yılları arasında Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) üyesi olarak görev yapan Güven Sak, "Başbakan ile bu dönemde konuşulabiliyor ve ikna edilebiliyordu." diye belirtiyor. Dönemin bir diğer PPK üyesi Şükrü Binay ise IMF ile bir anlaşma olduğunu, bu nedenle bağımsız karar almanın çok mümkün olmadığını belirterek, "Bu nedenle hükümetten bir talimat gelmesi söz konusu değildi. Her şey iyi giderken Erdoğan bunu bozmak istemezdi." dedi. Bu söylenenleri doğrular nitelikte Merkez Bankası yetkilileri Başbakan'a birkaç hafta sonra ekonomi konusunda brifing verdi. İkna olmuş görünen Erdoğan, "Her şey kontrol altında" açıklaması yaptı. Ancak yetkililere göre sonraki yıllarda bu durum değişecek ve Başbakan'ı ikna etmek zorlaşacaktı.

Süreyya Serdengeçti, kendisinin başkanlığı dönemindeki yaşananlar konusunda ilk etapta sorularımızı yanıtlamadı.

DURMUŞ YILMAZ İLE SIKINTILI GÜNLER

2006 yılında Merkez Bankası başkanlığı koltuğuna oturan Durmuş Yılmaz da faiz konusunda sık sık Erdoğan ile karşı karşıya geldi. Faiz düştükçe enflasyonun da düşeceğine inanan Başbakan Erdoğan, bu teorisine katılmayan Durmuş Yılmaz ile söz düellosuna girmekten kaçınmadı. 2006'nın Aralık ayında Erdoğan, bir toplantıda Yılmaz'ı eleştirmiş ve faizlerin indirilmesi gerektiğini söylemişti. 20 yıldan fazla süredir Merkez Bankası'ndan çalışan ve bağımsızlık konusunda hassas olan Yılmaz, "Faizler bizim elimizde, indirebiliriz de çıkartabiliriz de" diye karşılık verdi. Yılmaz, sonrasında birçok kez faizin bir sonuç olduğunu ve hükümet enflasyonu düşürmek için adım attıkça faizlerin de düşeceğini söyleyerek Başbakan'ın söylemine ters düştü.

Durmuş Yılmaz'a konu hakkındaki fikirlerine ilk etapta ulaşılamadı.

Bir süre sonra "sıfır faiz politikası" söylemini güçlendiren Erdoğan, yüksek faize karşı hükümet yanlısı medya desteği ile birlikte "faiz lobisi" kavramını ortaya atacak ve faizlerin indirilmesine karşı gelen her kesimi bu kavram çerçevesinde suçlamaya başlayacaktı.

BAŞBAKAN NEDEN DÜŞÜK FAİZ İSTİYOR?

Dönemin bir Merkez Bankası yetkilisi, düşük faiz söyleminin arkasında Başbakan'ın dini inançlarının yattığı belirterek şöyle konuştu: "Başbakan dini inançları gereği faizin haram olduğunu düşünüyor. Sıfır faiz politikası bunun bir sonucu. Başbakan homo economicus'a değil, homo islamicus'a inanır.".

Başbakanlık ofisi iddialar konusunda bir yanıt vermedi.

Türkiye'nin faiz tartışması 2008'de küresel krizin patlak vermesiyle önemli bir kavşağa geldi. Ekonomik krize karşı harekete geçen Merkez Bankası, yüzde 20'nin üzerinde olan politika faizini bir yıl gibi kısa bir süre içerisinde tek haneye indirdi.

Buna karşın Başbakan Erdoğan ve dönemin ekonomiden sorumlu bazı bakanları için faizler hala çok yüksek oranlardaydı ve düşmeliydi. 2010 yılında Merkez Bankası'nın uygulamaya koyduğu ortodoks olmayan, düşük faiz ve yüksek zorunlu karşılıklar politikası çoğu uzmana göre siyasilerin "düşük faiz" isteğini karşılamak için dizayn edilmişti. Bu tarihten itibaren Merkez Bankası, bulduğu her fırsatta politika faizlerini düşürdü ve tarihi düşük seviye olan yüzde 4,5'e kadar indirdi.

The Wall Street Journal Türkiye'nin görüştüğü eski ve mevcut Merkez Bankası yetkilileri, ekonomistler ve bağımsız analistler, 2011'den sonra Erdem Başçı'nın başkanlığında Merkez Bankası bağımsızlığının geçmiş dönemlere göre önemli ölçüde gerilediğini ve siyasi baskının arttığını belirtiyor.

TÜRK USULÜ PARA POLİTİKASININ ÇÖKÜŞÜ

Doktorasını ABD Merkez Bankası Fed'in eski başkanı Ben Bernanke'nin öğrencisi olarak hazırlayan ve bir süre de Merkez Bankası'na danışmanlık yapan Bilkent Üniversitesi'nden Refet Gürkaynak siyasi baskı altındaki Merkez Bankası'nın faiz artırımı yapmadan faiz artırım etkisi yaratacak politikalar geliştirdiğini belirtiyor. "Merkez Bankası'nın üzerindeki siyasi baskı faiz artırımını zorlaştırdı" diyen Gürkaynak, "faiz artıramıyorsanız etkisi faiz artışı olabilecek politikalar bulmaya çalışıyorsunuz. Bu kısıtlar altında Merkez Bankası yapabileceğinin en iyisini yaptı. Bu durumdaki en iyi bile yeterince iyi olmayınca faiz artırımını kullanmak gerekti." diye konuştu.

Merkez Bankası, "Türk Usulü Para Politikası" dediği, faiz koridoru gibi çoklu politika faizine dayanan politikası 2014'ün Şubat ayında piyasalardaki büyük çalkantı sonucunda çöktü. Piyasalardaki büyük harekete karşı daha fazla dayanamayan ve daha birkaç gün önceki toplantısında faizleri artırmayan Merkez Bankası, 27 Ocak'ta dolar kurunun 2,39'a fırlaması sonrasında olağanüstü toplantı kararı aldı ve faizleri 5,5 puan artırdı. Basına yansıyan haberlere göre bu karar çok kolay alınmamış ve Başbakan Erdoğan danışmanlarının da itirazı nedeniyle karara karşı çıkmıştı.

Merkez Bankası konuya ilişkin yorum yapmadı.

Faiz artırımı kararı sonrasında açıklama yapan Erdoğan, "Faiz artırımına karşıyım. Sorumluluğu onlara aittir" şeklinde konuştu. Erdoğan, 4 Nisan'da yaptığı açıklama da bu görüşlerini yinelerken Merkez Bankası'nın olağanüstü toplantı yaparak faizleri düşürülmesini talep etti.

Eski bir Merkez Bankalı olan ekonomist ve Yazar Uğur Gürses, Türkiye'deki siyasilerin geçmişte de faizlerin düşürülmesi yönünde benzer baskılar uyguladığını hatırlatıyor ve ekliyor: "Yöneten siyasetçilerin Merkez Bankası'na faiz baskısı, genel faiz oranlarının nihai olarak görece daha yüksek bir yerde olmasını getiriyor. Son 20 yıllık siyasi tarih bunun örnekleriyle dolu. 1994 krizi, bizatihi Başbakan Tansu Çiller'in ekonomik temellerden uzak biçimde bir düşük faiz takıntısı yüzünden patlak vermiştir. Bedelini de misliyle hane halkı ve şirketler kesimi ödemiştir. 2011'de ve 2014'de olan da budur; faizlerin bir süre yarım-bir puan düşük tutulması uğruna, sonunda 4-5 puanlık artışlar yapılmak zorunda kalındığı, mali çalkantı yaşandığı süreçler ortaya çıktı"

Alıntı:
http://www.wsj.com.tr/article/SB10001424052702303532704579481073291232630.html