9 Ekim 2020 Cuma

ABD'de Biden seçilirse Türkiye’yi zor bir süreç bekliyor

Önümüzdeki dönemde TL varlıkların cazip olabileceği bir döneme girilebilir mi? Bu sene bütçe açığı iyimser tahminle 250 milyar lira olacak. Özel sektöre kaynak aktarma şansı yok. Yeni Ekonomi Programı'nda ortaya konulan hedeflerden kalkarak hesap edersek, yüzde 5 büyüme ile, 2021'deki hedefler tutacaksa, nereden baksan 275 ila 300 milyar arasında kaynak ihtiyacı var. Kolay değil. Öte yandan, sıkılaştırma ve TL'yi cazip hale getirme yönünde bazı adımlar atıldı zaten. Yetmez tabii. Stopajın düşürülmesi, öyle dolarizasyonu durduracak güçte değil. Ancak 6 Ağustos'tan bu yana yapılan değişikliklerin derinleştirilerek, daha önce faiz düşürmeye yönelik son bir yılda atılan adımların tersine çevrileceği beklentisi var bende. Cari açığın 2021'de azalacağını da hesaba katarsak, Türk lirası varlıkların cazip olabileceği bir döneme girilebilir mi? Tabii bununla birlikte, şimdi kısıtlamalar kaldırılmaya başlandı. Devamı gelirse, mesela geçen hafta konuştuğumuz aktif rasyosunda da adım atılırsa, döviz ihtiyacının azaldığı bir ortamda, TL faizlerinin de cazip hale gelmesi, döviz piyasasında yeni bir dengeye yol açar mı?


Ağaoğlu: Bence bunu söylemek pek mümkün değil. Bunun arkasında ne var dersen, mesela Kıbrıs’ta Maraş’ı açıyoruz. Bu gibi gelişmelere gebeyiz. Sahilleri de kullanıma açacak mıyız bilmiyorum.


Güldağ: Müteahhitler bekliyor...


Ağaoğlu: Öte taraftan S-400’ler Sinop’a doğru yola çıktı diyoruz. Bir taraftan da Azerbaycan-Ermenistan meselesi var. Doğu Akdeniz sorunu bitmiş değil.


Güldağ: Avrupa ile limoniyiz. Suriye duruyor. İran meselesi, Irak meselesi, doğru tabii de...


Ağaoğlu: Bunların hepsine baktığımızda Türkiye’nin iç politikası ile birlikte zorlu bir dış politika tarafı da var. Bu ortamda para politikasını yönetmek çok zor. Salı günü Hazine bono ihraç etti. Aynı gün Maraş ve S-400 meseleleri ortaya çıktı. Tabii ki fiyatı riskli bir yerde, 6.4’te oluştu. Dünyada faizler düşük olduğu için borçlarını ödemeye sadık olan bir ülkeye borç vermek isteyen birileri çıkabilir. Ama bunun maliyeti çok yüksek. Yani şimdi baktığımızda yüzde 6.4 dolar bazında bir getiriyi elde edebilecek kaç tane iş yapıyoruz Türkiye’de? Diyelim ki bu sektörler normalde ekonomiye 2.4 bir etki sağlıyor. O zaman 6.4 ile 2.4 arasındaki farkı halk olarak biz ödeyeceğiz. Böyle bir durumda TL’nin cazip olması bir tarafa, yani radikal bir takım adımlar atmak gerekiyor ki risk birimimiz, CDS'lerimiz azalsın.


Güldağ: Tespitin biraz önce konuştuklarımızla da örtüştü. Yani çok yüksek maliyetli borçlanıyoruz ama kendimizi çok ucuza satıyoruz. Şu andaki fotoğrafbunu gösteriyor.


ABD'de Biden seçilirse Türkiye’yi zor bir süreç bekliyor


Güldağ: Saati kurdum salı gecesi Biden-Trump düellosunu izledim baştan sona. Önceki akşam da Harris-Pence karşı karşıyaydı. Ona çok düello diyemeyeceğim ama. Tempo düşüktü. O kadar ki, Pence'in kafasındaki sinek bile park etti kaldı dakikalarca...


Ağaoğlu: Amerikan seçimleri önemli... Son yaptığım çalışmalarda da, 'ne olacak' diyenlere ABD seçimlerini beklemek gerektiğini söyledim.


Güldağ: Ne öngörüyorsun?


Ağaoğlu: Trump olduğu sürece dijital, 5G savaşı, ticaret savaşları devam edecek. Biden  olduğunda ise Batı ittifakını biraz daha öne çıkaracak. Biden gelirse daha güçlü dolar taraftarı olacağını düşünüyorum. Bu seçimler, piyasada güçlü dolar-zayıf dolar olarak yorumlanacak. Seçim ne olacak tahminim yok ama kim seçilirse ne olurla ilgili analizim var. Biden'ın seçilmesi bir çıt daha olumsuz bir resim ortaya çıkarabilir. Türkiye'nin zorlu bir dönemi olur ama bu da yönetilemez diye bir şey yok. Üstelik, Biden'ın tavrı da seçim sonrası da değişebilir.


Güldağ: Katılıyorum ama piyasalar biraz erken karar verdi gibi geliyor bana. Trump da kazanabilir...


Ben her halükarda Türkiye'yi zor bir süreç bekliyor derim. Ama önce seçim bir olsun bakalım hayırlısıyla. Çünkü görünen o ki biz ABD Başkanı'nı ancak aralıkta, belki de 2021 yılında göreceğiz. Bütün bunların ötesinde, ABD'de bir kırılma var. Bunu sadece düellodaki seviye düşüklüğüne bakarak söylemiyorum. ABD kendini liberal demokrasinin kalesi görüyordu. Şimdi o kale her yerden toplarla dövülüyor. Liberal demokrasiye ilişkin bir tükenişin de işaretlerini her yerde görmek mümkün. Müthiş bir kutuplaşma var. Trump düello sırasında, beyaz ırkçı gruplara ilişkin ne diyorsunuz diye sorulunca, 'geri çekilip hazır beklesinler' gibi birşey söyledi. Olacak iş değil! Trump Biden'a 'seni hangi ordu birimi, hangi polis gücü' destekliyor diye soruyor. Mektupla oy olmaz. Kaybedersem gitmem diyor... Hasılı, ABD'de işler zıvanadan ha çıktı ha çıkacak...


Ağaoğlu: Üstelik her iki grup da ağır silahlı. Ben olayı sosyolojik olarak görmekle birlikte ekonomik olarak da görüyorum. Globalleşmenin çok ciddi negatif sonuçları oldu. En önemli sonuç gelir dağılımındaki bozulma oldu. Bu gelir dağılımından en çok etkilenen insanlar ister istemez radikalleşiyor. Ve önce popülist, sonra otoriter, sonra totaliter, sonra da diktatörü seçiyorlar. Bu sadece ABD'ye has bir şey de değil. Bu sorun dünyanın hemen her yerinde var.


MB önümüzdeki toplantıda en az 175 baz puan artış yapmalı


Güldağ: Merkez Bankası'nı yeniden Faiz artıracak gibi görüyorum ben...


Ağaoğlu: Evet, işler değişti. Önümüzdeki toplantıda en az 175 baz puanlık faiz artışı yapması gerekiyor. Yani TL'yi cazip hale getirecek veya TL'nin enflasyon karşısındaki faizini dengeleyebilecek bir noktaya gelinmesi gerekiyor. Yoksa kurun daha da yukarı çıkması riski var. Bizim kendimizi ucuza satmayı durdurmamız lazım. Kurdaki istikrarı bu yüzden, daha önce başarılı olmuş enstrümanlarla sağlamamız lazım.


Güldağ: Aynen katılıyorum. Bu yönde adımlar atılmasını da bekliyorum. Hükümet de, ekonomi yönetimi de, tam yumurta kapıya geldiği anda bir şekilde bunu rayına oturtacak adımları atıyor. Rus uçağı olayında gördük. Oruç Reis olayında gördük. 625 baz puan faiz artışında gördük. Yine gereken adım geç de olsa gelecek hissiyatındayım...


Ağaoğlu: Bu hissin çok da yanıltıcı değil. Ama söz uçar yazı kalır. Bunu resmi olarak deklare etmediğimiz sürece herkesin kafasında bir soru işareti olacak. Oysa soruları kafalardan kaldırmamız lazım. Israrcı olacağımız konuları ise daha iyi anlatmamız lazım.


Güldağ: Tahminin 175 baz puan mı?


Ağaoğlu: Tahminimi daha net söyleyeyim; 100 baz puan bekliyorum ama 175 baz puan olması lazım. Eğer bu politikayı izleyecek olurlarsa, başka bir şey yapmasına gerek yok. O zaman Dolar-TL'de kurun yılı düşerek kapatmasını, 7.50-51 seviyelerinde kapatmasını bekliyorum ki, olması gereken de budur. Öte yandan, 200 baz puan iyi bir adımdı işe yarayıp yaramadığı konusunu sadece Merkez Bankası'na yüklememek lazım.


Alıntı:

https://www.finansgundem.com/haber/agaoglu-tlnin-deger-kaybetmesi-faiz-artisiyla-durdurulabilir/1523899



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder