25 Kasım 2020 Çarşamba

Döviz-faiz-borsa sarmalının çaresi üretim ekonomisidir

Döviz-faiz-borsa sarmalının çaresi üretim ekonomisidir

Döviz kurlarındaki artışın önüne geçmek için sermaye sahipleri çözüm olarak ısrarla faiz artışını dayattılar. Nitekim Para Piyasaları Kurulu (PPK), son toplantısında neredeyse yüzde 50 oranında bir artış gerçekleştirdi. Kapitalist piyasa ekonomisinde kur artışını dengelemek için faiz artışlarına yönelmek geçici bir çözüm gibi görülse de ekonomide istikrarı sağlayamaz. Kur artışlarını etkileyen iç ve dış birçok faktör vardır. Küresel sermaye sahiplerinin manipülasyonları, ithalat-ihracat dengesi ve cari açık, bütçe açıkları, ödemeler dengesi, uygulanan ekonomik politikalar, enflasyon beklentileri, döviz girdisi sağlayan sektörlerin durumu ve siyasal istikrarsızlık bunlardan bazılarıdır.

Yapısal reformlar yapılmadıkça ekonomide istikrar sağlanmaz

Yapısal reformlarla piyasalarda güven tesis etmek ve yatırım için istikrarlı bir zemin oluşturmak önemli bir adımdır. Bununla birlikte kaynakları üretime yönlendirip istihdam alanları açmak, döviz kurlarında artışa ve enflasyon baskısına neden olan cari açığı azaltacak politikalar geliştirmek de gerekir. Paradan para kazanan sermaye gruplarının döviz kuru ile piyasaları baskı altına aldıkları aşikârdır. Bu baskı sonrasında faiz artırımına gidildiğinde kısa süreli bir düzelme görülebilir. Ancak yapısal reformlar yapılmadıkça ekonomide istikrar sağlanmaz. Artırılan her faiz puanı borçlanmalarda hazineye milyarlarca liralık ek yük getirmekte, yatırıma yönelmesi beklenen kamu kaynakları faiz ödemeleri ile heba olmaktadır. Artan faizler yatırımları engellediği için üretim ve istihdam sekteye uğramakta ithalat-ihracat dengesini bozarak cari açık, enflasyon ve kur artışları ile yeni bir kısır döngüye dönüşmektedir. Küresel ekonomik sistem, döviz-faiz-borsa üçlüsü ile paradan para kazanma üzerinde kurgulanmıştır. Yani her durumda kazanan, yine sermaye sahipleri olmaktadır.

Alıntı

Independent Türkçe



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder